Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

VİYANA'YA BİR KAÇ KM


  Türkiye-Viyana arasi İstanbul'dan ucakla 2 saat suruyor. Bazen Antalya ve Bodrum'dan direk uçuş bulmak mümkün. 

  Avusturya 9 sehiri bulunan bir ulke. Viyana bu şehirler arasında yüzölcumu en kuçük fakat nüfusu en kalabalık olan şehir. Avusturya nüfusunun 1/4'u Viyana'da yaşamakta.

   Görülmesi gereken yerlere geçmeden önce,  Viyana sehir merkezini ayrintilariyla gezmenizi sağlayacak pek çok tur bulunmakta.  Fiyat ve icerikleri ogrenmek için tık tık... (Türkçe)


    Osmanlı 1523 ve 1683 yıllarında 2 kez kuşatmış fakat başarısız olmuş.   
   Viyana'da Türk izlerini gormek hala mümkün.  Hatta bazı caddelerin paraların isimleri bile Türkçe.  Örneğin Turkenschanzpark (Türk siperi). Adından da anlaşılacağı gibi 2. Viyana Kuşatması'nda askerlerin karşı karşıya gelerek savaştığı yer burası.  Bu parkta 1991 yılında Yunus Emre'nin ölümünün 750. yılı nedeniyle Osmanlı esintileri taşıyan bir çeşme inşa edilmiş. Üzerinde Türkçe ve Almanca Yunus Emre'nin sözleri bulunmakta.

SEEGROTTE MADEN OCAGI / GELGÖR MADEN OCAGI 

(Avrupa'nın En Buyuk Yeraltı Gölü)   


 




   

   Asagi Avusturya Hinterbruhle'de bulunan Avrupa’nın en büyük maden ocağı olan Seegrotte, alçı taşı çıkarmak amacıyla 1848'de açılmıştır. 1912'de bir patlama sonucu yer altı su kaynağı ocağı basmis ve 20 milyon litreyi askin su, madenin koridor ve galerilerine dolmuştur. Bu baskin sonucu Avrupanın en buyuk yeralti golu oluşmuştur.



Ocak, boşaltma çalışmalarının maliyetli olacağı gerekçesiyle yıllarca kapali kalmistir. Daha sonraları iş adamı Friedrich Fischer tarafından 1932'de satın alınmış, elektrikle aydınlatılıp içerisine kayık konularak turizme açılmıştır.


İkinci Dünya Savaşı sırasında ise Naziler tarafından ele geçirilen Seegrotte’ye el konmuştur. Yer  altindaki tesisin bombardimanlara karşı buyuk ölçüde koruma altında olması nedeniyle devlete ait bir sirket olan Heinkel , Seegrotte'nin uzun koridorlarinda bir ucak uretim merkezi kurmustur.



Burada gözleri kör edilen atlar ve 2000 esir asker isci olarak çalıştırılmıştir.





Burada Dünyanın ilk jet ucagi üretilmiştir. “Salamander HE 162” adindaki bu ucagin bir modeli ve parçaları burada sergilenmektedir.




Seegrotte savaştan 4 yıl sonra onarılarak yeniden hizmete açılmıştır.


Avrupa'nın en büyük yeraltı gölü olarak kabul edilen Seegrotte gölüne yaklaşık 500 metrelik tünelden geçilerek ulaşılıyor.




   

İçerinin sıcaklığı 9º. Bu nedenle yanınıza uzun kollu giysiler almanızda fayda var. Eğer hazırlıksız gittiyseniz girişten  0.50 € ya polar battaniye kiralayabilirsiniz.



Yaklaşık 65 yıl hizmet veren maden ocağında, gözleri kör edilerek çalıştırılan atlar ve hiç dışarı çıkarılmadan çalıştırılan 2 bin esir asker adina birer anıt bulunuyor.





 

Alexandre Dumas'ın romanından uyarlanan "Üç Silahşörler" filminin bazı sahnelerine evsahipliği yapan ocakta, madencileri koruduğu düşünülen ve Azize Barbara adına yapılan bir de küçük kilise bulunuyor.






Yeryüzünün 60 metre aşağısında bulunan gölün üzerinde sabit duran, altın yaldızlı ejder başı figürlü bir tekne sergileniyor. 




  
  Elektrikli kayıklarla gezilebilen yaklaşık 6 bin 200 metrekarelik gölün derinliği 1,5 metreden 12 metreye kadar çıkıyor. Mağara gölü, ışıklandırmalarla gezenlere mistik bir yolculuk yaşatıyor. 
    Gölün girişinde, Mayıs 2004'te kayığın devrilmesi sonucu hayatını kaybeden beş turistin anısına bir tabela bulunuyor. Bu yüzden her biri 26 yolcu taşıyan teknelerin içinde ayakta durmak ve sallanmak yasak. 





  Alexandre Dumas'ın romanından uyarlanan "Üç Silahşörler" filminin bazı sahnelerine evsahipliği yapan ocakta, madencileri koruduğu düşünülen ve Azize Barbara adına yapılan bir küçük kilise de bulunuyor.
    Magarayi bebek arabasi ya da tekerlekli sandalye ile rahatca gezebilirsiniz. Sadece göle inen yerde merdivenler var. Malesef araclari orada birakarak inmeniz gerekiyor.



   
   İcerisi epeyce soğuk (9º). Bu nedenle yaniniza uzun kollu giysiler almanizi öneririm. Eger almayi unutursaniz giriste  0.50 € ya polar battaniye kiralayabilirsiniz.
   Geziniz bitikten sonra tesisin girişindeki cafede Turk kahvesi icerek isinabilirsiniz.
   Giris ucretleri: 



   Tam:10 €
   4-14 yaş arası cocuklar: 7 €
   Grup (20 kisi ve üzeri): 7 €  (Mayıs  2016)
Burayi 2 kez ziyaret ettik Temmuz 2015'ten beri fiyatlar değişmemiş. 
  
  Ulaşım: Biz araç kiralayarak gittik fakat internetten edindiğim bilgiyi sizinle paylaşıyorum.  S9'la (2€) Modling durağında inin. 365 nolu otobüse binin (uyari: yarim saat ve üzerinde bekleyebilirsiniz). 11 dk kadar yol aldiktan sonra Hinterbruhl Seegrotte'de inin.



KREUZENSTEIN KALESI

    Viyana'nin sadece birkac kilometre kuzeyinde yer alan ve Avusturya'nin en guzel tarihi yerlerinden biri olan Kreuzenstein Kalesi, ozellikle aileler tarafindan tercih edilen ve oldukca sevilen gezi rotalarindan biridir.



     Sasirtici ve canli sunumlarla birlikte cephanelik, şapel, şovalye salonu, prens ve prenses odasi, av salonu, kale mutfagi gibi bolumleri ile ziyaretcilerine donemini adeta yasatan Kreuzenstein Kalesi, 50'li ve 60'li yillarin urpertici korku filmlerinin vazgecilmez mekani olarak bir cok Hollywood filmine de ev sahipligi yapmistir. Burada cekilen "3 Silahsorler" filmi, akilda kalan filmlerden yalnizca birisidir.
      

    Kale 1 Nisan-1 Kasim tarihleri arasinda sadece 7 ay acik. Gezmek icin bu tarihleri tercih etmeniz gerekiyor.     
   Bircok etkinlige kapisini acan bu kale, dugun gibi ozel gunlerde de misafirperverligini kanitlamistir. Ozel gunler icin 02264/7291 numarasini aramaniz ya da gvwilczek@aon.at adresine yazmaniz yeterli olacaktir.






Lichtenstein Şatosu – Seegrothe – Heiligenkruez Manastırı - Mayarling - Baden - Riegersburg Şatosu - Çikolata Fabrikası 

Heiligenkreuz manastırı Avusturya’nın en eski ve dini yapılarından birisidir. XXI.yy’dan kalma bu yapı 1529 ve 1683 yılları arası Osmanlı saldırılarına hedef olmuştur. 

Mayerling av köşkü filmlere konu olan Mayerling faciasının (1889 yılında Velihat Prensi Rudolfun kendisini ve 17 yaşındaki metresi Mary Vetsera’yı öldürmesi olayı) bu köşkte yaşanmıştır ve burada Prens Rudolf anısına yapılmış şapeli bulunmaktadır. 

RIEGERSBURG / ZOTTER ÇİKOLATALARI Kasabadaki çikolata tiyatrosu Hayatımızın vazgeçilmez lezzet kaynaklarının başında tartışmasız çikolata gelir. Büyük küçük fark etmez, çikolataya kim hayır diyebilir ki? Peki, bu leziz çikolataların kaynağını hiç merak ettiniz mi? Riegersburg, Avusturya’nın güneybatısında, Feldbach bölgesine bağlı 2 bin 500 nüfuslu bir kasaba. Eski bir volkanın yanıbaşına kurulmuş. Volkanın tepesinde çok güzel bir manastır var. Sahibi Lichtenstayn prensi ve ziyarete açık. Kasabanın gururu Zotter Çikolata Fabrikası çok ilginç bir başarı hikayesi. Sahibi önce Viyana’da pastane açıp iflas etmiş, sonradan bu küçük kasabaya gelip ailesinin yanında organik çikolata işine girişmiş. Küçük bar çikolatalar üretip, market ve dükkanlara satıyor. Çok hoş mimarili bir fabrika binası yapmış, çikolata tiyatrosu adını verdiği bir gezi düzenlemiş, çikolata yapımının safhalarını gösterdiği ve değişik safhalarda tadımlara imkan tanıdığı, ücretli bir tur için fabrikanın bir bölümünü düzenlemiş. Ayrıca fabrika üretim bölümünü tavandan yere cam bölme ile ayırıp, imalatın alışveriş bölümünden izlenebilmesini sağlamış. Bu bölümde turu bitirenlerin her türden çikolatayı tadacağı bir yürüyen bant sistemi koymuş. İmalatı seyrederken önünden geçen minik çikolata örnekleri tadıyorsun. Alışveriş yapanlar ise bu cama 3 metre uzaktan bakabiliyor. Çok doğru, ürüne odaklı bir ışıklandırma ile satış odası yapıp, raflar koymuş. Market usulü sepetine doldurup kasada ödüyorsun. Ayrıca bir sıcak çikolata içebileceğin bar yapmış. Ayakta sıcak çikolata içiliyor, servis tepsi ve bardakları ile sunum tarzı çok sevimliydi. Tüm ürünler organik ve farklı yöresel lezzetlerden seçim yapabiliyorsunuz.

GUNCELLEME DEVAM ETMEKTE...

1 yorum:

  1. Merhaba mail adresiniz nedir acaba? Mail yoluyla ulaşmak istiyorum.

    YanıtlaSil