Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

VENEDIK / ITALYA



İtalyanca "Venezia" olarak adlandırılan adalar sehri Venedik'teyiz.

Venedik kısaca kanallar, köprüler ve maskeler demek.

Hemen her yerde olduğu gibi burada da bizlerden izler bulmak mümkün. San Marco Bazilikası, Sultanahmet'ten taşınan bronz atlar, Türk Hanı...


Venedik'te ün yapmış şeylerden birisi de makarnalar. Şehrin yakınlarındaki benzin istasyonların da bile bolca bulabilirsiniz.



Venedik 118 adacık üzerine kurulmuş olan bir sehir . Adaciklari 170 kanal birbirinden ayirmaktadir ve bu kanallar üzerinde 400 civarında köprü bulunmaktadir. Bu köprülerden 4 km uzunluğuyla en büyüğü (Ozgurluk Koprusu) Ponte della Libertà'dir. Venedik karadan Avrupa Kitasi'na bu köprü ile bağlanmaktadır.  Kara yolu ile geliyorsanuz gececeginiz ilk köprü bu olacak. Üzerinde hem karayolu hem de demiryolu var.


Bu koprunun Venedik'e bağlandığı noktada kara ve demiryolu na veda ediyorsunuz. Bizim gibi arabanızla geldiyseniz bu köprüden sonra bir otoparka bırakmanız gerekiyor çünkü bundan sonra aracınızla gidebileceğiniz bir yol yok.





Otopark günlük ücreti 9 €  (Mayıs 2016).

Otoparklardaki otomatlardan şehir haritası 2€ ya alabilirsiniz. Biz Turist Info'dan daha yüksek fiyata aldik. Bunu otomatı dönerken farkettik.


Şehire girdiğimizde gördüğümüz ilk manzara. Trafik oldukça şaşırtıcı...



Otelimizi her zaman ki gibi Booking den bulduk. Principe Hotel'e konaklama vergisi dahil 130 € ödedik.



Odamızın balkonundan kanal manzarası

Otel lobisindeki Venedik haritası


Yaz aylarında Venedik aşırı nemli ve sıcak oluyor. O yüzden bahar aylarında ziyaret etmenizi öneririm.

Burada karayolunun olmadığını bilsek bile polis, kargo, taksi teknelerini görmek bana çok ilginç geldi.

Polis

Taksi

Tren garının hemen önündeki Turist Info'dan bir harita alarak şehri gezmeye başladık.

Oncelikle Venedik kesinlikle bebek arabaları ve tekerlekli sandalyeler için uygun değil çünkü sokaklari birbirine baglayan onlarca merdivenli köprüden geçmek zorundasınız.

Sadece Venedek'in girişindeki köprüde asansör vardı o da çalışmıyordu.

Biz de bu yöntemle çıkmak zorunda kaldık. Size tavsiyem bebek arabasını aracınızdan hiç indirmemeniz. Uçakla geldiyseniz de otelde bırakmanız.


Şehri gezmek için ücretli turlara da katılabilirsiniz. Bu afiş otoparka asılmıştı. Siz gelmeden internetten de güncel fiyatlara ve turlara bakabilirsiniz.








 Binaların kimisi güzel kimisi ise çok bakımsızdı.






Sokaklar çok karışık. Çoğu zaman kaybolduk hissine kapılabilirsiniz. Duvarlardaki bu "Per S.Marco" tabelası size yardımcı olacaktır. Bu tabelayı takip ederek San Marco meydanına ulasabilirsiniz. Bazen tabelanın olmadığı sokak ayrılmaları da çıkacak karşınıza. O zaman yapmanız gereken yüreğinizin götürdüğü yere gitmeniz 😊 zaten çok fazla uzaklasamazsiniz.


Venedik'te dikkati ceken bir diğer şey de kapı zilleri.







Dar sokaklara girmekten çekinmeyin. Sizi büyüleyecek manzaralarla karşılaşabilirsiniz. Fotoğraf çekmeye doyamayacaksınız.













Venedik gondolları ve maskelerini bilmeyen yoktur. Venedik'te 400 yıl önce çıkan veba salgınından beri gondollar siyaha boyanıyormuş ve maskeler de o dönemde yüzlerini gizlemek isteyenlerin buldukları formülmüş.


El yapımı masklerin olduğu mağazalardan biri
Maskelerden hatıra olarak alabilirsiniz. Fiyatları 10€ dan başlayıp yüzlerce €'ya çıkıyor.

Veee Gondol Tarifesi...


Yaklaşık 1 saatlik tur ücreti 80 €. Gece turu ısterseniz 100 €. Ister yalnız binin, ister 6 kişi fiyat aynı. Dolmusa biner gibi kisi basi ucret ödeyemiyorsunuz. İsterseniz, gondola binmek diger turistlerle anlasarak 1 gondol kiralayip bu ucreti bölüşebilirsiniz.









Venedik'in dar sokakları geniş meydanlara açılıyor ve bu meydanlarda genellikle sizi kiliseler karşılıyor. İşte onlardan biri.

San Giacomo di Rialto Kilisesi: Rialto Köprüsü'yle pazar yerı arasındaki küçük kilise. Bu kilisenin saati cok nadir doğruyu gösteriyormuş. Biz gittiğimizde de yanlıştı :)




Bu meydandan ünlü Rialto Köprüsü'ne ulaşıyorsunuz.



Büyük Kanal üstünde yaya trafiğini sağlayan tek köprü Rialto'dur. Köprü etrafında bekleyen gondollarla tura çıkabilirsiniz.



Biz gittiğimizde restorasyon çalışması vardı. O yüzden köprü üzerinden o muhteşem manzarayı izleyemedik. Köprü üzerinde hediyelik eşya dükkanları bulunuyor fakat fiyatlar biraz yüksek.

Köprüyü geçince solda Carlo Goldoni Heykeli'ni göreceksiniz. Carlo Goldoni Venedik doğumlu ünlü İtalyan tiyatro yazarıdır.







Mekan bu kadar tarihi olunca insan modern mağazalarla karşılaşacağını tahmin edemiyor.






Dondurma aşkına...




Bu butik dondurmacı ve pastanedeki ürünlerin tadına mutlaka bakmalısınız.




Bu nasıl sokak...




Ahlar Köprüsü
Venedik'teki onlarca köprüden biri ama belki de en hüzünlü anlara şahit olanı. Hapis cezasına mahkum olan kişiler hapishaneye gitmeden önce Venedik'i son kez gördükleri anlar bu köprüden görebildikleriyle sınırlı. Ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasalar bile hapishanedeki aşırı nem ve rutubetten dolayı hastalanıp geri dönemeyeceklerini düşünen mahkumların, bu köprüden geçerken ahh çektikleri söyleniyor.



Ve sonunda  SAN MARCO MEYDANI

Gezinin bu kadar eğlenceli göründüğüne bakmayın. buraya ulaşmak için kaç km yürüdüğümüzü tahmin bile edemezsiniz.

San Marco Meydanı, Venedik’in en ünlü meydanıdır. Dünyanın en güzel meydanlarından biri olarak kabul edilen bu meydanın etrafında birbirinden önemli binalarla çevrelemektedir. Bu binalar: Procuratie Nuove, Procuratie Vecchie ve Ala Napoleonica.

Venedik gezilecek yerler listesinin başında yer alan bu meydanın en görkemli yapıları meydanla aynı ismi taşıyan San Marco Bazilikası ve Torre dell’orologio isimli saat kulesidir. 

Meydan cok geniş dikdörtgen bir alandan oluşmakta. Napolyon’un “Avrupa’nın resim odası” olarak nitelendirdiği bu meydan 500 x 1000 metre ölçülerindedir

San Marco Bazilikası
Venedik'in 400 yıllık en meşhur kilisesi. Altın mozaiklerinden dolayı 11. yy'dan itibaren Altin Kilise olarak  da bilinmekteymiş.
İçeride fotoğraf çekmek yasak, üst kata çıkmak ücretli. üst kattan manzarayı seyredebilirsiniz.


Bazilikadaki görseller muhteşem...




Bazilika dışındaki at heykelleri Istanbul'da Sultanahmet Meydanı olarak bilinen Hipodrom'dayken  4. Haçlı Seferleri sırasında yağmalanarak buraya getirilmiş.


Bazilika'ya girmek için bu sırayı beklemeniz gerekmekte.


Aziz Mark'ın Çan Kulesi
San Marco Meydanı'nın ortasında bulunan bu çan kulesi 97 metre uzunluğuyla Venedik'in en yüksek yapısı. 5 çanı olan kulenin tepesine çıkıp meydanı seyredebilirsiniz. Bu manzarayı sık sık seyretmeye gelenlerden birinin de Goethe olduğu söyleniyor.



Kule 9.yy da yapılmış fakat 1902 yılında bilinmeyen bir nedenle çökmüş. Yerine birebir ölçülerde aslına uygun olarak yenisi inşa edilmiş.

Deniz ve atış kulesi amacıyla yapılmıştır. Günümüzde turistik olarak kullanılmaktadır.

Kuleye çıkmak pek çok yerde olduğu gibi ücrete tabi.





Üstteki fotoğrafta arka planda kalan bina Museo Correr'de 13 ve 16 yy ait önemli resim ve heykeller sergilenmekte.

Meydanda bir de üzerinde burç sembollerinin bulunduğu Saat Kulesi bulunuyor.

12 € ödeyerek bu kuleye çıkabilirsiniz.







Bazilikanın yanından kanala doğru uzanan yolda ilerlerken sağ tarafınızda Palazzo Ducale Sarayı'nı göreceksiniz.


Saray 9. yy da şato olarak tasarlanmış. Şansızlıklar bu sarayı rahat bırakmamış. Bir çok kez yangın ve sel felaketi yaşayan saray defalarca zarar görmüş, yıkılmış ve yerine yenisi yapılmış.

Daha sonraları müzeye çevrilen sarayda düklerin kullandığı odaları görebilirsiniz.


Ve Grand Canal yani Büyük Kanal'a ulaşmış bulunuyorsunuz. 

Biz o kadar yorulduk ki buradan yürüyerek geri dönmek istemedik ve Vaporettolarla kanal turu yaparak otele geri döndük.


    Vaporettoya binmek için kanala geldiğinizde karşıda II Redentore Kilisesini göreceksiniz. (Arkamızdaki minereli bina). Kilise Giudecca Adası üzerine yapılmıştır. Venedik'i sarsan Veba Salgını'ndan kurtuluşa şükran borcu olarak inşa edilmiş. Veba salgınında yurdun %25-30 una denk gelen 46.000 den fazla kişi vefat etmiş. her yılın Temmuz ayının 3. cumartesi ve pazar günü "Kurtarıcı Bayramı" kutlanır. Bir akşam önce havai fişek gösterileri düzenleniyormuş. İki ada arasına kurulan duba köprüyle tören alayı bu kiliseye ulaşıyormuş.

Vaporetto bileti için sıra beklemek istemiyorsanız biletinizi bu otomatlardan alabilirsiniz. Biz biletimizi yanlışlıkla havaalanına giden rotaya almışız. İade de edemedik. Size tavsiyem gişeden almanız.


Biz  2 nolu hatla S.Marco'dan binerek tren garının olduğu Ferrovia durağında indik.



Gondola binip binmemekte çok kararsız kalmıştık ama vaporetto ya binince gerek olmadığını düşündük. Bu tur da en az gondollar kadar keyif vericiydi.


Grand Canal

Yaklaşık 4 km uzunluğunda ve en derin yeri 5 m. Etrafındaki yapılar 13. ve 18. yüzyıla ait. 




Sanırım konsolosluk binası


Kargo taşımacılığı





























Veee otelimiz PRINCIPE



Güzel bir seyir sonrası ineceğimiz durağa geldik.


Hatira olarak yine magnet tercih ettik.




Venedik'e Veda...








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder