Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

VİYANA'DA GEZILECEK YERLER


Türkiye-Viyana arasi İstanbul'dan ucakla 2 saat suruyor. Bazen Izmır, Antalya ve Bodrum'dan direk uçuş bulmak mümkün. Haziran 2018'de de Dalaman'dan direk uçuşlar basladi. 

  Avusturya 9 sehiri bulunan bir ulke. Viyana bu şehirler arasında yüzölcumu en kuçük fakat nüfusu en kalabalık olan şehir. Avusturya nüfusunun 1/4'u Viyana'da yaşamakta.

   Görülmesi gereken yerlere geçmeden önce,  Viyana sehir merkezini ayrintilariyla gezmenizi sağlayacak pek çok tur bulunmakta.  Fiyat ve icerikleri ogrenmek için tık tık... (Türkçe)


ÖNEMLİ MÜZELER 
Viyana'da her ayın ilk pazar günü pek çok müze ücretsiz giriş sağlıyor.  Bu müzeleri öğrenmek için tıklayınız.

ARSENAL ASKERİ MÜZESİ HEERESGESCHICHTLICHES MUSEUM

Evet, isminin zor olduğu doğrudur...

Bu müze her ayın ilk pazari ücretsiz olarak hizmet veriyor. Diğer günlerde on yaşından küçük çocuklar için de ücretsiz. Yetişkinler için 5,50 Euro olan giriş ücreti, öğrenci veya grup olarak gelenler için 3,30 Euro.

Fotoğraf çekmek isterseniz girişte 2 € ödeyerek rahatca çekebilirsiniz.  Bu odemeyi yapmazsaniz fotograf cekmek yasak ama sadece alt kat sag bolumde sıkı denetim var. Diger bolumlerde kontrol yok. Muzeyi bebek arabasi ya da tekerlekli sandalye ile rahatca gezebilirsiniz.


Muzenin resmi açılışı 1891'de İmparator Josef tarafından gerçekleştirilmiştir.

16. ve 20. yy. tarihlerine ait savaş araç ve gereçlerinin yer aldığı müze aynı zamanda Avrupa'daki en büyük Osmanlı savaş malzemesi koleksiyonuna sahipmis. Ben cok beklentiyle mi gittim bilmiyorum ama bana yine de yeterli gelmedi.

Müze 4 bölümden oluşmakta.
Giriş sag: 1. Dünya Savaşı
Giriş sol: (cafenin içinden geçtikten sonra) 2. Dünya Savaşı
Üst kat sol: Osmanlı'ya ait parçaları burada bulabilirsiniz.
Ust kat sag: Parçalanan gemi ve denizaltı parçaları.

Zemin Kat Sağ Bölüm (1. DÜNYA SAVAŞI)

Müzede beni en cok etkileyen sey ise Avusturya Veliahtı Ferdinand'ın ve esinin bir Sırplı tarafından öldürüldugu andaki esyalar oldu. Ferdinand'ın bindiği araba ve vurulduğu kanlı elbiseler insanı o ana götürüyor.

Suikastten 5 dk önce 
Veliaht Ferdinand'ın eşi sıradan bir Aristokrat kızı olduğu için hep istenmeyen gelin olmuş. Kendisi ve oğullarının tahtta hakkının olmaması şartıyla evliliklerini izin verilmiş. Operalari bile aynı locada izlemelerine izin verilmemiş. Eger Veliaht yaninda değilse kapıda koruma da olmazmış.  İnsan beraber olmelerine sevinsin mi üzülsün mu bilemiyor.


Bu bolumde arşidük ve ailesinin çeşitli fotoğraflarıni gorebilirsiniz. Cenaze töreninin videosunu, suikastı gerçekleştirenlerin resimleri ve suikast silahlari da sergilenmekte.

Suikastte kullanılan silah
Ferdinand'ın kanlı elbisesi 
Ve bu olayla 1. Dünya Savaşı başlamıştır.


Piyanoya benzeyen daktilo ya da telgraf.



Müze çok güzel bir şekilde dizayn edilmis. Örneğin aşağıdaki resimde de göreceğiniz gibi, o dönemin savaş malzemelerinin kaç kg olduğu altına yazılmış ve onun altındaki kolluklari yukarı kaldırarak ağırlıklarını hissediyorsunuz. Bence çok yaratıcı. En sağdaki 30 kg olan kaskı nasıl taşıdıklarını düşününce bile ürperiyor insan. Ben iki elimle zor kaldırdım.



O dönemlere ait askeri kayak takimi

İçinde Türkiye'nin de bulunduğu Müttefik ülkelere ait objeler


Zemin Kat Sol Bölüm (2. Dünya Savaşı)

Sol tarafta cafe var diye o bolumu es gecmeyin cunku cafenin icinden gecerek II. Dünya Savaşı bolumune ulasiyorsunuz.

Bu bolumde Nazi işgal dönemine ait obje ve silahlar sergilenmekte. Burada zırhlı araçlara, uçak savarlara, pek çok silahın yanı sıra Nazi propaganda afişlerine rastlamak da mümkün.


Düşürülen bir bombacı uçak ve pilotundan geri kalanlar

Şimdiki ATV leke benzer tank-motosiklet karışımı bir araç.  Buna bayıldım.




Üst kata çıktığımızda beni ilk etkileyen şey tavan süslemelerinin güzelliği oldu.



Bu alan yine sağ ve sol olmak üzere ikiye ayrılıyor.  Sağ bolumde pek bişey yok. O dönemlere ait parçalanmış gemi başları, denizaltı kalıntıları bulunmakta.


Dipten çıkarılan bir denizaltı. Üzerine yerleşmiş midyeleri gormek mumkun.


Ve sol bölüme geçiyoruz.  Osmanlı eserlerini görme vakti.

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun geri çekilişi sergilenen Arsenal Müzesi'nde İkinci Viyana Kuşatması'ndan kalma kılıçlar, üzengiler, mataralar, oklar, yaylar ve benzeri orijinal eserler bulunuyor.

Bize Ait Olan Parçalardan Bazıları:




Müzede yüzlerce silah var ama en güzelleri Osmanlılara ait olanlar. Ahşap kısımları sedef kaplamalı ve çok gosterisliler.

Giderken geride biraktiklarimizdan Otağ
Değerli taşlarla süslü çelik zırh 

Çok büyük olan yukaridaki tabloda Avusturya atlarının ayakları altında ezilen Osmanlı askerleri resmedilmiş. 

Viyana’da Osmanlı dönemine ait savaş ganimetlerinin 1683’e kadar olan kısmı daha çok Sanat Tarihi Müzesi’nin silah koleksiyonunda muhafaza ediliyormuş. Oraya gittiğimde yine sizinle paylasacagim.

Üzerinde ayet bulunan Osmanlı kilici



Ok keseleri üzerindeki ay yildiz işlemeleri çok güzel. 

Bu bize ait değil fakat yine çok güzel bir başlık. 

Bazı dönemlerde müzenin bahçesinde oyuncular tarafından savaş anları sahnelenen etkinlikler oluyor. Bu dönemlere denk gelirseniz etkinliginiz daha eglenceli hale gelir.

Uzun lafin kısası yolunuz Viyana’ya düşerse Arsenal Museum’a bir gününüzü ayırmayı unutmayın. Hem Avrupa hem de Osmanlı savaş tarihine dair nice hatıralar sizi bekliyor olacak.

Viyana Sanat Tarihi Müzesi (Kunsthistorisches Museum)

Müzenin içindeki eserlerin çoğu Habsburg Hükümdarlarıi'nın yüzyıllar boyunca topladıkları eserlerden oluşuyor. Resim koleksiyonunda 15. 18. yüzyıl arası eserleri görebilir ya da bir başka bölümde Misır, Yunan, Roma ve Efes antik koleksiyonlarını inceleyebilirsin.

HAUS DES MEERES -AQUA TERRA ZOO



Bahsedeceğim bu hayvanat bahcesi binası gereği diger hayvanat bahçelerinden oldukca farkli. Nasil mi? Bu bina 2. Dünya Savaşı'ndan kalma bir uçaksavar kulesi. 

5000 metrekarelik alana sahip olan müze, ünlü alışveriş caddesi olan Mariahilfer Strasse'ye çok yakın. Hemen paralelinde bulunan Schadekgasse'de yer aliyor.

Açıkçası giriş ücreti bana çok fazla geldi. Buna değer mi derseniz sanırım değmez.

Giriş  (yukaridaki balıklara dikkat)

Ekim 2015 fiyatları

2019 fiyatlari ise yetiskin 18 / cocuk 8 €

Kat Planı 

Asansorle bebek arabasi ve tekerlekli sandalyeleri her kata cikarabiliyorsunuz fakat kalabalıkta biraz zor olabilir. Bebek arabasini zemin katta da bırakabilirsiniz. Kalabalıkta asansör için çok bekleyebilirsiniz. Bu durumda tavsiyem gezmeye en üst kattan başlamanız.

11 kattan olusan bina içinde yaklaşık 3500 çeşit hayvan türü  ve 10.000'den fazla su hayvani bulunuyor.





En dikkatimi çeken şey ise parmakların içini karınca yolu olarak düzenlemeleri oldu.




Fotoğrafta belli olmamış ama göz gibi dışa çıkıntılı bir cam akvaryum.



Bir de kuşların yarasaların üstünüzde uçtuğu, maymunların etrafınızda dolaştığı tropikal bölüm var. Güzel fakat çok havasız bir alan.




Yarasalar uçarken üzerinize ne olduğunu anlayamadığımız bir sıvı bırakıyor.



3. katta ve 11. katta kafe var. 3'teki kantin gibi, 11'deki restaurant tarzında.  11. kat ayni zamanda seyir terasi (eski gözetleme kulesi) oldugu icin burada vakit geçirmenizi  tavsiye ederim.

3. Katta ki cafe

11. kat seyir terası 




HUNDERTWASSERHAUS

Hundertwasser Evi, Avusturya'nın mimari özelliklerinden biridir. Friedensreich Hundertwasser tarafından tasarlanan ev, özellikle birçok parlak renkle dekore edilmiş dış cephesiyle bilinir. Ayrıca: Balkonlarda ve çatıda 200'den fazla ağaç ve çalı  teraslar Hundertwasserhaus'u şehrin ortasındaki yeşil bir vahaya dönüştürüyor.



Havaalanindan Cat (hızlı tren) ya da trenle sehir merkezine gelecekseniz eğer, ineceginiz Wien Mitte istasyonuna yürüme mesafesinde. Otelinize geçmeden gormenizde fayda var. Size zaman kazandirir.

Adres: Kegelgasse 36-38 1030 Wien

Ev hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, evden sadece 5 dakikalık yürüme mesafesindeki Hundertwasser Müzesi'ni de ziyaret edebilirsiniz. Kunst Haus Wien adlı sözde, Hundertwasser hakkında kalıcı bir sergi ve diğer sanatçıların düzenli olarak değişen sergileri bulacaksınız.



Adres: Untere Weißgerberstraße 13, 1030 Wien






PRATER 

Bir lunapark olan Prater 2016 yılında 250 yaşına girdi.

İlk zamanlar II. Kral Joseph'in av alani olan bölge  07 Nisan 1766 da kral tarafından halka açılmış ve yiyecek içecek satılmasına izin verilmiş.



BELVEDERE SARAYI





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder